Meksika Gezi Rehberi
Herkes küçüklüğünden beri farklı yerlerin hayallerini farklı sebeplerle kurar. Örneğin dünyanın en güzel kumsalında güneşlenmek, dünyanın en büyük gemisinde seyahat etmek veya dünyanın en mistik tapınaklarını ziyaret etmek gibi. Benim hayallerimden biri de Meksika’daki Maya ve Aztek kültürlerinin miraslarını yerinde görmekti. Bu yüzden 2019 yılının Haziran ayında 16 günlük Meksika gezisi yaptım. Meksika’ya gitmek isteyen herkes için hazırladığım Meksika Gezi Rehberi ile rahat bir plan yapacağını düşünüyorum.
Meksika Hakkında
Meksika Kuzey Amerika’nın en eski uygarlıklarına ev sahipliği yapmış bir yer. Olmekalar, Mayalar, Aztekler ve daha nice uygarlık bu coğrafyada yaşamış. Meksika kadim kültürünü burada detaylıca anlatmak yerine sizlere Michael D. Coe’nin Mayalar, Richard F. Townsend’in Aztekler ve Sinan Meydan’ın Atatürk ve Kayıp Kıta Mu kitaplarını okumanızı öneriyorum. Eğer kültürel bir Meksika seyahati gerçekleştirecekseniz bu uygarlıklar hakkında bilgi edinmenizde fayda var diye düşünüyorum
Meksika Birleşik Devletleri Kuzey Amerika kıtasının güneyinde yer alan Latin Amerika ülkesidir. Aslında konumu itibariyle Güney Amerika’yı Kuzey Amerika’ya bağlaması sebebiyle tıpkı ülkemiz gibi stratejik bir konuma sahip. 16. yüzyılda İspanyollar tarafından işgal edilen Meksika topraklarında 19. yüzyılda bağımsızlık mücadelesi başlamış ve 1810 yılında bağımsızlığını kazanmıştır. Demokratik ve federal hükumet yapısına sahip olan Meksika, başkanlık sistemiyle yönetiliyor.
1910 yılında başlayan Meksika Devrimi yaklaşık 10 yıl boyunca sürmüş ve bu süre zarfında Emilio Zapata tıpkı Küba devriminde yer alan Fidel Castro ve Che Guevara gibi önemli bir isim hatta sembol haline gelmiş. Detaylı bilgi için John Womack’ın Zapata ve Meksika Devrimi kitabını öneririm.
1917 yılından itibaren halen günümüzde de kullanılmakta olan anayasa ile diktatörlük rejiminden federal başkanlık sistemine geçiş yapan Meksika Latin Amerika ülkeleri arasında ekonomisi en gelişmiş olan ülkelerden biridir.

Meksika, 1968 yılından bu yana yukarıdaki bayrağı kullanmaktadır. Anlamı ise yeşil renk umudu ve geleceği simgelerken, beyaz renk ise birlik ve beraberliği temsil ediyor ve kımızı renk ise bağımsızlık için şehit düşen askerlerin kanını temsil etmektedir. Bayrağın tam ortasında yer alan devlet arması ise nehir üzerinde yerleştirilmiş kaya parçası ve ülkede çok yetişen kaktüsü simgelemiş ve kaktüsün üstüne ise iri bir kartalın yılanı yakaladığı simgeler ile gösterilmiştir. Kartalın etrafını iki tarafına yerleştirilen ülkenin bitkileri yeşil renk ile gösterilmiştir. 1821 yılında kullanılan bayrak aynı renkleri taşırken bayrağın ortasında yerleştirilen armada kaya üzerinde yetişen kaktüs ve üstünde bulanan kartalın başında taç görünüyor. 1823 yılında bayrağın ortasındaki armaya bu sefer kartalın ağzında bir yılan ile görmek mümkün. Sadece 1864 yılında ispanya sömürgesi olduğu yıllarda arma ve bayrak değişime uğramıştır.
Resmi bir dil olmamasına karşın Meksika’da neredeyse herkes İspanyolca konuşmakta ancak bunun dışında 68 farklı yerli dili halen günümüzde Meksika’nın farklı yerlerinde konuşulmaktadır.

Batıda Pasifik Okyanusu, doğuda Karayip Denizi ve kuzey doğuda Meksika Körfezi arasında yer alan Orta Amerika ülkesi. Meksika, kuzeyde Amerika Birleşik Devletleri sınırında geniş olup, Guatemala ve Belize ile komşu olduğu güneydoğuya doğru daralarak, bir üçgeni andırır. Yucatan Yarımadası ve kuzeybatıdan Pasifik Okyanusuna sokulan Baja (Aşağı) Kaliforniya bu görüntüyü bozar.

Para birimi olarak Mexican Peso kullanılmakta ve para birimi işareti doların aynısıdır. Ülke genelinde dolar işaretini görünce kafanız karışmasın Mexican Peso’yu aklınızdan çıkartmayın. 2019 Ağustos ayı kuru 100 MXN = 29,2 TRL. Ülke genel olarak ucuz diyebilirim ancak tekstil ve elektronik ürünler bir hayli pahalı. Havalimanına indiğiniz zaman döviz bürolarını gezip en yüksek kuru veren yere bozdurmanızı öneririm çünkü birbirleri arasında epey fiyat farkı çıkabiliyor. Havalimanı ile şehirde yer alan döviz büroları arasında büyük fark yok, bu yüzden dilerseniz şehir merkezinde de paranızı bozdurabilirsiniz.
Ülke içinde kullanılan ön ödemeli telefon hatlarına gelirsek ben kapsama kapasitesi geniş olan Telcel kullandım. 500 Peso’ya aldığım hattın içinde toplam 6 GB internet vardır. Bunun yanı sıra AT&T ve Movistar diğer seçenekleriniz olabilir. Size uygun hattı bulmak için biraz araştırma yapmanız yeterli olacaktır. Telcel hattımı havalimanında yer alan 7/11 tarzı bir dükkan olan OXXO’dan almıştım. Gerek hat gerekse kontör işlemlerini bu marketlerden halledebilirsiniz.
Meksika, saat dilimi olarak Türkiye yaz saatine göre 8 saat geride. Tropikal iklim kuşağında olan Meksika’ya yılın her ayı gidilebilir. Fakat yağışsız ve çok bunaltıcı olmayan bir dönem isterseniz Türkiye’de kış yaşanırken gitmeniz daha mantıklı. Meksika’da 110 V elektrik kullanılıyor ve mutlaka yanınızda dönüştürücü adaptör bulundurun.
Son olarak Meksika’da uyuşturucu ticaret ve üretiminin yapıldığı belli bölgeler dışında hiçbir güvenlik endişesi yaşamamanız gerektiğini belirtmek istiyorum. Konakladığım Mexico City, San Cristobal de la Casas, Palenque, Merida, Valladolid, Cancun ve Tulum’da hiçbir sıkıntı yaşamadan gecenin geç saatlerinde bile gezdim bu güzel ülkeyi. Ayrıca sokakların temizliği ve insanların güleryüzlülüğü sizleri şaşırtmasın.
Meksika’ya ve Meksika’da ulaşım
Önceden Türk Hava Yolları Meksika’ya direkt uçuş düzenlemiyordu ancak geçtiğimiz ay itibariyle İstanbul’dan Cancun’a aktarmasız uçabilirsiniz. Ayrıca İstanbul çıkışlı ve aktarmalı olarak Lufthansa, Air France, KLM, Swiss, Alitalia gibi firmalarla uygun fiyata Mexico City veya başka şehirlere ulaşma şansınız mümkün.
Meksika, Umuma Mahsus (Bordo) pasaport sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ücretsiz elektronik vize şansı sunuyor. Eğer Amerika vizeniz var ise buna da ihtiyacınız yok. Dikkat: Hususi (Yeşil) ve Hizmet (Gri) pasaportu için ise Meksika Konsolosluğuna başvuru yapmanız gerekmekte. Elektronik vize için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz. Meksika girişinde size 180 gün kalma izni verildiğini de ayrıca belirtmek isterim.
Meksika içinde şehirlerarası ulaşım için havayolu veya karayolu olarak iki şansınız var. Interjet, Volaris, VivaAerobus, AeroMexico gibi havayolu firmaları ile ADO ve OCC otobüs firmaları emin olun hayatınızı kurtaracaktır. Özellikle uçakla gidemeyeceğiniz belli yerlerde uzun süreli otobüs yolculuklarını dert etmeyin. ADO ve OCC firmalarının otobüslerinin koltuklarına ve tuvaletinin temizliğine hayran kalacaksınız. Otobüs biletlerimi ClickBus sitesinden satın aldım ve hiçbir sorun yaşamadım. Sizlere de tavsiye ediyorum. Son uyarım otobüsler klima yüzünden çok soğuk oluyor yanınıza mutlaka sizi sıcak tutacak bir şey alın.
Şehir içi ulaşımda ise özellikle Mexico City için Uber kullanmanızı tavsiye ediyorum. Diğer şehirlerde ise toplu taşıma araçlarını güvenle kullanabilirsiniz.
Meksika’da yeme-içme
Baştan uyarayım yanmaya hazırlıklı olun. Önünüze getirilen bütün sosları teker teker denemenizi tavsiye ederim. Eğer acıya çok duyarlıysanız avakado sosu sizin için yeterli olacaktır ama emin olun bütün soslar muhteşem! Meksika denince akla ilk gelen Taco oluyor. Şimdiye kadar Amerika’da yediğiniz tacoları bile unutun. Çünkü gerçek Meksika tacoları yumuşak ve mısır unlu tortilla ekmeği ile yapılıyor. Taconun içeriğine göre isimleri de değişiyor domuz eti , kırmızı et, tavuk, balık, ahtapot gibi aklınıza gelebilecek bütün ürünlerin tacosu mevcut.

Taco dışında bizim gobit ekmeğine benzeyen Tortas, dürüm olan Burrito, Quesedilla ve daha nice farklı lezzeti keşfetmenizi öneririm. Meksika genelinde menülerde yemeklerin yanında kaç parça geleceği de yazıyor, bunu görmemezlikten gelmeyin. Pahalı diye düşündüğünüz taco aslında çok ucuza geliyor olabilir. Örnek olması için biraz fiyatlardan bahsedeyim. Continental kahvaltı 40 – 60 peso, Çorbalar 20 – 60 peso, tek parça tacolar 15 – 35 peso, orta boy pizza 120 peso, Burger King fiyatları ise Whopper 90, Double Whopper 110, Big King 60, Chiken Big King ise 76 peso.

Maalesef birçok yerde olduğu gibi Meksika’da da bizim anlayışımıza uygun bir kahvaltı kültürü yok. Biz her sabah 7/11 veya OXXO marketlerine giderek noodle veya sandviç türü ürünlerle kahvaltı yaptık. Günün 24 saati açık olan bu marketlerde aradığınız her şeyi bulma şansınız var. Yiyecek, içecek, temizlik ve kişisel bakım ürünleri vs. Bu yüzden bu marketleri gördüğünüz yerleri unutmayın er geç yolunuz düşecektir.
Gelelim su ve diğer içeceklere. Meksika Gezi Rehberi ‘nin çoğunda bu bilgilere ulaşamamıştım. Meksika genelinde kapalı su biraz pahalı. Küçük su için 2-4 TL’yi büyük sular için ise 3-5 TL’yi gözden çıkartmanız gerekiyor. Biralar ise aşağı yukarı aynı fiyat. Tıpkı Avrupa’da olduğu gibi Meksika’lılar da susuzluklarını bira yani cerveza ve yerel içkileri tekila ile gideriyor. Cerveza fiyatları Indio 17 peso, küçük kutu Sol 13 peso, XX 14 Peso gibi ücretlerle marketlerde satılıyor. Mekanlarda ise biralar ortalama 40 pesodan satılıyor.
Tekila’ya gelirsek baştan belirteyim Olmeca’yı unutun çünkü Meksika’da birbirinden güzel tekilalar sizleri bekliyor olacak. Tekila haricinde yerel olan Mezcal ve sadece San Cristobal de la Casas’da içebileceğiniz Posh ‘u unutmayın.
Son olarak sizlere Meksika’nın meşhur Chelada ve Michelada’sından bahsedeyim. Chelada bardağın kenarında yer alan tuz ve içinde bira – limon suyundan oluşan muhteşem bir şey. Michelada ise bardağın kenarında yer alan acı biber ve içinde yer alan bira – biber suyu karışımından ibaret. İkisi de birbirinden güzel ve kesinlikle denemeye değer.

Meksika’da Konaklama
Ben konaklama tercihimi hostellerden yana yaptım ve hiç pişman olmadım. Otel fiyatları genel olarak pahalıydı ve biraz da farklı medeniyetten kişilerle daha fazla ortam paylaşma niyetindeydim. Ortalama bir otelde kalmak yerine sizlere de tavsiyem kaliteli hostellerden şaşmayın. Kaldığım iki hostel hariç bütün hepsini sizlere detaylı olarak özetlemek istiyorum.
Mexico City’de The Foodie Hostel alt katta spor salonu, üst katta club ve hostel girişi, en üst katta yemek alanını içinde barındıran bir kompleksin içinde. Bence başka bir yer düşünmeyin ve burada kalın. Hem Zocalo meydanına çok yakın hem de çevresinde gezip görebileceğiniz güzel yerler var.
Eğer Palenque ziyareti yapacaksanız şehir merkezinde değil, milli parkın hemen yanında yer alan Cabanas Kin Balam hostel/otel olsun tercihiniz. Havuzu ve ormanın içinde yer alan yapısıyla kesinlikle konakladığım en otantik yerlerden biriydi. Palenque antik kentine yürüme mesafesinde olması en güzel yanı diyebilirim.

Valladolid bir çok gezginin es geçtiği ama bence muhakkak kalınması gereken bir yer. Cenote’lerin hepsini gezme niyetiniz var ise bu şehirdeki Candelaria hosteli kesinlikle tavsiye ederim. Şehri yürüyerek gezmenizi sağlayacak ve samimi ortamıyla birbirinden farklı milletten insanla tanışacağınıza emin olun.
Gelelim son önerim olan Cancun’daki lagun manzaralı, havuzlu, her gece bir partinin yapıldığı efsane hostel Mayan Monkey‘e. Hostelden ziyade lüks bir oteli andıran bu güzel hostel Cancun’un meşhur gece kulüplerine yürüme mesafesinde ve en güzel tacoların yapıldığı mekânın hemen yanı başında. Cancun’a giderseniz boşverin merkezi oteller bölgesinde kalın.
Meksika Gezi Rehberi: Mexico City
Meksika Gezi Rehberi ‘nin ilk durağı olan Mexico City, Meksika’nın federal bölgelerinden biri ve ülkenin başkentidir. Kalabalığını İstanbul’a çok benzetmiş olsam da trafik düzeni ve insanların trafik kurallarına uyması beni çok şaşırttı. Sokaklarda yürürken çöp, sigara izmariti vb. şeyleri görmemek ayrıca şarşırttı ve tabiri caizse şok etti. Ben bu kadar temiz bir başkent hayal etmemiştim. Mexico City’de toplam 3 gece kaldım. Başkenti dolu dolu gezmek ve ünlü ressamların çizdiği resimleri görmek isterseniz 4-5 gece sizin için ideal olacaktır. Havalimanına inince UBER sayesinde kaldığımız hostele ulaştık. Mexico City’de metro ve toplu ulaşım da hayli yaygın ancak biz hızlı davranıp çok yer gezmek istediğimiz için sürekli UBER ile seyahat ettik ve epey uygun oldu. Siz de en az iki kişi iseniz UBER tercih edebilirsiniz. Aşağıda Mexico City’de mutlaka görmeniz gereken yerleri sıra sıra yazdım ancak bunun dışında turist danışma yerlerinden ücretsiz şehir turlarını da değerlendirebileceğinizi söylemek istiyorum.

Zocalo Meydanı:
Başkentin en turistik meydanı diyebilirim. Çevresinde önemli yapılar bulunmakla birlikte barlar sokağına en yakın meydandır.
Templo Mayor:
Zocalo Meydanı’nın hemen yanı başındaki bu antik yer Aztek piramit kalıntılarının bulunduğu yerdir. Bu antik alan ve müzede Mexico City’nin nasıl kurulduğunu, Azteklerin başkenti olan Tenochtitlan’ın kuruluşunu ve bu büyük tapınağın tarihini öğrenebilirsiniz. En az iki saatinizi ayırabileceğiniz özel bir antik alan. Pazartesi günleri kapalı ve Pazar günleri yerel halka ücretsiz olan yeri, 75 peso giriş ücreti ödeyip sabah 09:00 ile akşam 17:00 arası ziyaret edebilirsiniz.

Palacio Nacional:
Zocalo Meydanında yer alan Meksika Ulusal Sarayı bence mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Pazartesi günleri kapalı olan sarayı 09:00 – 17:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Diego Riviera’nın duvar resimleriyle süslenmiş olan sarayda ilk parlamento salonu, ilk anayasa kitabı ve Meksika’nın tarihiyle ilgili türlü bilgi ve belgeye erişebilirsiniz.

Palacio de Bellas Artes:
Meksika Güzel Sanatlar Sarayı ve Müzesi görmeniz gereken bir başka yer. Meksika’nın en önemli opera binası olup Pazartesi günleri kapalı olan sarayı 09:00 – 17:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Diego Rivera, Rufino Tamayo, David Alfaro Siqueiros ve José Clemente Orozco gibi ünlü duvar ressamlarının birbirinden güzel çizimlerini görmeden Mexico City’i terketmeyin.

Torre Latino Americana:
Zocalo meydanına yakın olan bu kulenin en üst katından Mexico City manzarasını özellikle gün batımında keyifle izleyebilirsiniz. Giriş ücreti 60 Peso 09:00 – 22:00 saatleri arasında açıktır.
Osmanlı Saat Kulesi:
Zocalo Meydanı yakınında Venustiano Carranza ve Bolivar sokaklarının kesiştiği köşede bulunan bu saat kulesi Meksika’nın bağımsızlığının 100. yılında üzerinde “Osmanlı Cemaatinden Meksika’ya – Eylül 1910” yazılı olarak hediye edilir. Çinilerle kaplı bu kulenin açılışı 22 Eylül 1910 tarihinde yapılmış.

Xochimilco:
Şehir merkezinden yaklaşık 25 km. uzakta olan ve 1987’den beri UNESCO Dünya Mirası listesinde olan bu yer Amerika kıtasının Venediği olarak geçiyor. Mariachi ve Marimba müziklerinin eşliğinde teknelerle gezinti yapabileceğiniz kanallar yer alıyor. Xochimilco epey geniş bir bölge ve birden çok kanal turu yapan yer bulunmakta. En güzeli ve en uygunu Embarcadero Nativitas’da yer alan turlar biz kişi başı 30 peso vererek ortak tekneye tek yön bindik. Size de bu şekilde bir tur yapmanızı öneririm. Ayrıca Xochimilco’da tanrıların içkisi olarak biline Pulqueria’yı denemenizi öneriyorum. Mavi agave bitkisinin suyundan yapılan beyaz bir içecek ama tek başına pek anlamı olmadığı için başka meyve veya aromatik tatlarla denemenizde fayda var. Pulqueria Templo de Diana’da hem içkinizi içip hem de karnınızı doyurabilirsiniz.

Casa Azul:
Mavi Ev anlamına gelen Casa Azul dünyaca ünlü ressam Frida Kahlo’nun yaşamını öğrenip eserlerini görebileceğiniz tarihi bir yer. Ancak önemli olan gitmeden biletinizi internetten almanız. Eğer bizim gibi bilet almadan oraya giderseniz upuzun bir sıra beklemek zorunda kalırsınız. Bu yüzden Casa Azul internet sayfasından biletinizi alıp gitmenizde fayda var. Pazartesi günleri kapalı olan müze Çarşamba günleri 11:00 – 17:30, diğer günler 10:00 – 17:30 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Casa Leon Trotsky:
Casa Azul’un iki arka sokağında yer alan bu yer Leon Trotsky’nin bir dönem yaşadığı ve şu an müze olarak kullanılmaktadır. Belki bilmiyorsunuzdur o yüzden kısaca size Leon (Lev) Trotsky (Troçki)’den bahsetmek istiyorum. Bolşevik siyasetçi, devrimci ve Kızıl Ordu’nun kurucusudur. Lenin’in sağ kolu olarak da bilinmekte olup sürgün edildiği dönem bir süre İstanbul Büyükada’da kalmıştır. Bu evi ziyaret ederseniz fotoğraflar arasında Büyükada’da sandalda iken çekilmiş üç fotoğrafını göreceksiniz. Pazartesi günleri kapalı olan müzeyi 40 Peso karşılığında 10:00 – 17:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Chepultepec Parkı:
Mexico City’nin en güzel parklarından birisi. İçinde Kale (giriş ücreti 70 peso), çağdaş sanat müzeleri, Ulusal Antropoloji ve Tarih Müzesi gibi önemli müzelere ev sahipliği yapıyor
Atatürk Anıtı:
2002 yılında Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun katkılarıyla Mexico City’e armağan edilmiş olan Atatürk Heykeli; çoğunlukla Büyükelçiliklerin ve lüks villaların bulunduğu Paseo de la Reforma caddesinde yer almaktadır. Bulunması zor bir yer ve yol boyunca dikkatli olmazsanız kaçırabilirsiniz. Bu sebeple buraya konum linki bırakıyorum ki gidecekler sıkıntı yaşamasın.

Teotihuacan:
Muhtemelen bu yapı ile ilgili ayrı bir başlık açacağım ama kısaca özetlemek istiyorum. MexicoCity şehir merkezine yaklaşık 50 km. mesafede bulunan, milattan önce 1. veya 7. yüzyıl aralığında kurulduğu sanılan ve çok sayıda piramide benzeyen yapının yer aldığı antik kenttir. 1987 yılında UNESCO tarafından bir Dünya Mirası olarak kabul edilen bu büyük şehrin kimler tarafından ve ne için kurulduğu, hangi sebeple ve niçin aniden terkedildiği halen gizemini korumaktadır. Teotihuacan şehrindeki yapıların konumları Orion Takımyıldızının yerdeki yansıması olacak şekilde planlanmış ve aynı zamanda Tüylü Yılan Tapınağı temel alınarak, gezegenlerin yerdeki yansıması olacak biçimde tasarlanmıştır. “Tanrıların Evi” anlamına gelen Teotihuacan, diğer uygarlıklardan farklı olarak geride hiç yazılı kayıt bırakmadı ve Aztekler hükmetmeye başlamadan çok önce halkı kenti terk etmişti. Şehrin ilk kurucularının kimler olduğu malesef bilinmemekte, fakat Kentte Zapotekler, Mistekler ve Maya topluluklarının da bir dönem yaşadığı bilinmektedir.
Tam adıyla Terminal Central de Autobuses del Norte’den (Kuzey otobüs terminali) vasıtasıyla kendi imkanlarınızla bu antik kente gidiş dönüş 120 Peso karşılığında ulaşabilirsiniz. Kişi başı 75 peso giriş ücreti bulunan antik kentin ziyaret saatleri değişmekle birlikte bazı günler hava kararınca gerçekleştirilen ışık şovları görülmeye değer nitelikte.
Set De La Pelicula Roma:
Bu yer sadece meraklısı için önemli! En iyi yönetmen dahil üç Oscar ödülü alan Roma filmini izlediniz mi? Eğer Meksika’ya gidecekseniz önce filmi izleyin sonra da filmin çekildiği Sur semtinde gezerken filmin çekildiği bu evi de görün derim. Çok şirin bir semt Sur. Birbirinden renkli binaları, kafeleri ve yemek yiyip içki içebileceğiniz birbirinden özel yerle gerçekten sizi büyüleyebilir. Eğer 4-5 günlüğüne Mexico City’de bulunacaksanız mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.
Meksika Gezi Rehberi: San Cristobal de la Casas
Meksika Gezi Rehberi ‘nin ikinci durağı gitmesi zahmetli ama gittiğinizde keyfine varabileceğiniz bir şehir San Cristobal de la Casas. 1994 yılında Zapatista devriminin başladığı yer olarak bilinir bu şehir. Chiapas eyaletinin en özel, en farklı ve en yerel hayatın yaşandığı bir yer. Kendimi rengarenk ve tek katlı binaların arasında gezerken sahil kentinde geziyor gibi hissetsemde aslında ormanlarla çevrili bir bölgenin içinde olduğumu biliyordum. Zapatista hareketiyle ilgili detaylı ve ayrı bir yazı yazacağım için o konuya hiç değinmeden Mexico City’den buraya nasıl geldiğimizi anlatarak başlamak istiyorum.
Mexico City ile San Cristobal arası yaklaşık 900 km. Otobüs ile 15 saatlik bir yolculuğu göze almaktansa uçak ile San Cristobal’e 60km. mesafedeki Tuxtla Gutierez’e gitmeyi tercih ettik. Havalimanına inince iki şansınız var ya özel araç kiralayıp 800 peso vereceksiniz veya kişi başı 200 peso vererek ortak minibüs kullanacaksınız. Biz maalesef benim bir hatam yüzümden minibüsü kaçırdığımız için özel araç kiraladık. Burayla ilgili anlatabileceğim çok şey var ama yeri geldikçe yazmayı tercih ediyorum ve şunu eklemek istiyorum bu güzel yerin sokakları arasında kaybolmazsanız tadına varamazsınız…
San Cristobal Katedrali: 1528 yılında inşa edilen bu Katedralin iç kısmo altın varakla kaplı barok tarzında süslenmiş. Katedralin içinde sanatçı Juan Correa’nın resimlerini de göreceksiniz. Pazartesi günleri kapalı olduğunu unutmayın.
Santa Domingo Kilisesi: San Cristobal’deki en önemli Barok dönem eserlerden biri olan bu yapı 1546 yılında inşa edilmiş. Pazartesi günleri kapalı olduğunu unutmayın.
Maya Tıp Müzesi: Maya’ların tıp dünyasını inceleyebileceğiniz, bitkilerle yapılan tedavi yöntemlerini öğrenebileceğiniz bir yer. Müzede gösterilen doğum videosu gerçekten ilginç. Birçok kişi için anlamsız gelebilir ancak kadim bir uygarlığın tıp dünyasını öğrenmek bence çok güzel. Girişi 25 Peso.
Yerel Pazar: San Cristobal’de görüp görebileceğiniz en otantik yerlerden biri. Yerel halkın alışveriş yaptığı el yapımı ürünler, hediyelik eşyalar ve daha nice güzel şeyi burada bulabilirsiniz.
Oventik Kasabası :
San Cristobal’den yaklaşık 40 km olan bu kasabaya collectivo (minibüs) ile 30 pesoya ulaşabilirsiniz. Bu yeri önemli yapan şey Zapatista’ların karargahı! Buraya devlet müdahale etmiyor. Yani sizin anlayacağınız Zapatista karargahına girdiğiniz an itibariyle artık Meksika’da değilsiniz. 1994 yılında çıkan EZLN hareketi sonrası Zapatistalara özerklik verilmiş. Girişte şöyle yazıyor: “Bundan böyle isyancı Zapatista bölgesindesiniz! Burada iktidar halkındır ve Meksika hükumeti boyun eğer.”
Eğer biz tesadüf eseri Rigo ile tanışmasaydık sanırım buraya gelip içeri girme şansımız olmayabilirdi. Turistik bir yer değil ve aslında turistlere iyi gözle bakmıyorlar. Rigo sayesinde Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu hareketine katılıp Subcomandante Marcos’un sağ kolu olan Mercedes ile tanıştık ve biz daha karargaha gitmeden hem hareketi hem de Zapatista’ları anlattı ertesi gün arayıp bizim gideceğimizi söylemesi de ayrı bir güzel oldu bizim için. Rigo, Mercedes ve Zapatista’lar ile ilgili detaylı bir yazı ve video röportaj paylaşacağım sizinle ama şimdilik şunu söyleyeyim yolunuz San Cristobal’e düşerse burayı görmeden gelmeyin!
Chamula Kasabası:
San Cristobal’den yaklaşık 10 km. olan bu kasabaya collectivo (minibüs) ile 10 pesoya ulaşabilirsiniz. Tzotzil Maya yerlilerinin yaşadığı bu kasaba Meksika Dünyanın en ilginç kiliselerinden biri yer almakta ve herkes o kiliseyi görmek için buraya geliyor. Kilisenin dışında bu kasabadaki mezarlık ve dükkanları gezmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. San Juan de Chamula Kilisesi Vatikan tarafından tanınmıyor. Bunun sebebi ise kilise içinde azizler dışında İsa’ya ait herhangi bir tasvir vb. bulunmaması. Hiçbir mezhebe bağlı olmayan bu kilisenin içinde insanların oturabileceği tabure veya tahta sıra bulunmuyor. Yerlerde talaş ve yeşil yapraklar göreceksiniz. Yüzlerce mumun arasında yerlerde oturan Tzotziller ibadetlerini coca-cola (sprite, fanta vb.), bira gibi içeceklerle gerçekleştiriyor. Önce bir yudum kendi içiyor sonra da karşısında olduğunu varsaydığı tanrıya ya da aracıya içiriyor. Yanlarında bulunan canlı tavuğu ise ritüel sonrası oracıkta kafasını çevirmek suretiyle öldürüyor. Kilise içinde bulunduğum sürece genelde öldürme işlemini sadece kadınların yaptığını gördüm.
Önemli bir hatırlatma yapayım fotoğraf/video çekmek yasak. Eğer çektiğinizi görürlerse telefonunuzu alıp vermeyebilirler hatta telefonları kırdıkları bile oluyormuş. Bence kiliseye girin ve Tzotzillerin bu enteresan ritüelini teknolojiden uzak kalarak gözlerinizle görün. Bu özel kilisenin giriş ücreti 25 peso.

San Cristobal’e gelip yapabileceğiniz başka aktiviteler de mevcut ancak biz vaktimiz az olduğu için anca bu kadarını sığdırabildik. Siz biraz daha zaman ayırıp Sumidero Kanyonu, Mamut Mağarası, Zinacantan Kasabasını da gezebilirsiniz. Son olarak Chiapas eyaletinin meşhur kahvelerinden alıp ülkenize dönebilirsiniz ve San Cristobal’in yerel içkisi “Posh” içmeden sakın geri gelmeyin!
Meksika Gezi Rehberi: Palenque
Meksika Gezi Rehberi ‘nin üçüncü durağı ise gitmesi yine zahmetli olan bir diğer yer Palenque. San Cristobal – Palenque arası aslında karayolu ile 220 km. yaklaşık 5 saat sürüyor. Ancak bu yol Bandito’ların yol kesmesi ve turistlerle yaşanan bazı kötü hadiseler sonrasında pek kullanılmaz olmuş. Günümüzde bu yolu kullananlar hâlâ mevcut ancak biz OCC otobüs firmasıyla gittiğimiz için San Cristobal’in kuzeyinden seyir ettik ve 9 saat sürdü. Palenque antik kenti 1987’den bu yana UNESCO Dünya Mirası listesinde. Unesco Dünya Mirası kitabında bu antik kent şöyle anlatılıyor:
Klasik dönem bir Maya mabedinin en iyi örneği olan Palenque, MS. 500 ile 700 arasında en parlak dönemindeydi; nüfuzu Usumacinta ırmağının bütün havzasına yayıldı. Yapıların zerafeti ve işçiliği, Maya mitolojisinden temalar taşıyan yontma kabartmaların canlılığı, bu uygarlığın yaratıcı dehasına tanıklık eder. Ortadaki açık alanda egemen öğe Palacio'dur. Üstü kesik bir piramit şeklinde büyük bir yapay tepe üzerinde farklı dönemlerde inşa edilen yapılar, Maya mimarisinde eşsiz dört katlı bir gözetleme kulesini ya da astronomik gözlemevini kapsar. Palacio'nun aşağısında, basamaklı bir piramidin tepesine konulan Kitabeler Tapınağı daha da büyüktür. 10. yüzyılın sonuna doğru, Meksika körfezi bölgesinden gelen kıyı halkları burayı istila etmiş ve bölgenin terk edilmesine yol açmışlardır.
Muhteşem bir tropik orman ve şelalelerle çevrili bir milli parkın tam ortasında yer alan Palenque antik kenti beni büyülediği gibi eminim sizi de büyüleyecektir. Konaklama önerilerimde Cabanas Kin Balam hostel/otelde kalmanızı önermiştim. Milli Park girişinde olan bu yer emin olun sizin Palenque maceranızın daha güzel geçmesine vesile olacaktır. Milli park ve Palenque antik kent girişi için toplam 110 Peso ödedik. Şehir merkezinde hiç vakit geçirmedim. Konuştuğumuz kişiler de zaten merkezde önemli bir şeyin olmadığını söyledi. Size de tavsiyem antik kente yakın bir yerde konaklamanız. Ayrıca yine milli park girişinde yer alan ve her gece canlı müziğin yapıldığı El Panchan’da da konaklayabilir veya enfes yemeklerinin tadına bakabilirsiniz.
Meksika Gezi Rehberi: Merida
Yucatan eyaleti ve yarımadasının başkenti olsa da San Cristobal ve Palenque sonrası hiç sevmediğim, kalmasak da olurdu diyebildiğim bir yer Merida. Üzgünüm ama Meksika Gezi Rehberi içinde en sevmediğim yer olarak belirtmem gerekiyor. Yine renkli binaların olduğu, kilise ve önemli yapıların olduğu bir şehir ancak bana hiç samimi gelmedi. Gündüzleri ücretsiz şehir turları gerçekleştiriliyor. Eğer katılmak isterseniz turist danışma ofisinden kayıt yaptırmalısınız.
Görülmesi gereken önemli yerler Merida Katedrali, Hidalgo Meydanı, Hükümet Konağı, Peon Tiyatrosu, Lucas de Galvez Market, . Meraklısı için La Casa de Frida, Frida ruhuyla yemek yiyip içeceklerinizi yudumlayabileceğiniz bir yer. Cafe Pop ise en uygun fiyatlı yerel yemek yiyebileceğiniz bir yer. Pancho’s şık konsepti ile içecek ve yiyecek fiyatlarının pahalı ama kokteylleri çok güzel bir yer. Hemen karşısında yer alan Pizzeria Vito Corleone’da ucuz ve lezzetli pizzanızı yiyip kokteyl içmeye bir önce bahsettiğim yere gidebilirsiniz. Bu arada son olarak sabahları ücretsiz şehir turu olduğunu akşamları da Merida Katedrali’nde ışık şovu düzenlendiğini belirtmek istiyorum.

Ayrıca biz gitmedik ama Merida’nın kuzeyinde Progreso bölgesinde Meksika Körfezi’nin sularında denize girebilir ve biraz keyif yapabilirsiniz. Ama esas deniz keyfinizi Tulum’a saklamanızı öneririm. Ayrıca görülmesi gereken antik yerlerden biri olan Uxmal, Merida’ya 85 km. uzaklıkta. Biz gidemedik ama umarım siz gider, bizimle de yaşadığınız güzel deneyimleri paylaşırsınız.
Meksika Gezi Rehberi: Valladolid
Meksika Gezi Rehberi ‘nin en önemli durağı ise Valladolid. Merida ile Valladolid arası 160 km. ve biz yine OCC firmasının rahat otobüsleriyle sabah erken saatte Valladolid’e geçtik. Eğer Meksika seyahati veya Meksika turu planlıyorsunuz bu küçük şehri mutlaka listenize ekleyin. Chichen Itza ve Cenote’lere en yakın yer olduğu için Merida yerine burada daha uzun konaklamayı seçtik ve iki günde bütün Cenote ve ören yerlerini gezdik. Önce Cenoteleri size anlatmak istiyor. Cenote, üst kısmı çökünce açığa çıkan kireçtaşı ile çevrili su dolu mağaradır. Maya dilindeki karşılığı “dzonot” kelimesidir.
Çoğunlukla Yucatan adasında yer alan ve Türkçe karşılığı obruk olan bu yapılar Maya kültüründe ritüeller için önemli yerler imiş. Tanrılara adanan kurbanların kemikleri ile türlü eşyalar (insan veya hayvan) bu cenotelerin bazılarında yıllar sonra bulunmuş. Her cenotenin yapısı farklı. Bazıları 10 metre derinliğinde bazıları 90 metre. Hatta cenotelerin içinde yer alan tünellerde dalış yapma şansınız var ama Vallaolid için bu durum geçerli değil. Buradaki cenotelerde daha çok yüzebilirsiniz, dalış yapan kimseye rastlamadım. Yucatan adasında irili ufaklı 2500’e yakın cenote olduğu söyleniyor.
Önem sırasına göre ziyaret etmenizi gerektiğini düşündüğüm Cenoteler sırasıyla Suytun, Oxman, X-Keken ve Cenote Zaci. Sabah erken saatlerde Suytun’a gitmeniz Merida ve Cancun tarafından gelen tur otobüsleriyle karşılaşma olasılığınızı azaltacaktır. Meksika Gezi Rehberi’nde sizlere tavsiyem sırasıyla Suytun, X-Keken ve Oxman’ı ziyaret edebilirsiniz.
Cenote Suytun:
Suytun,i Valladolid şehir merkezine 8 km. uzaklıkta collectivo veya taxi ile ulaşma şansınız bulunmakta. 120 peso giriş ücreti ile en pahalı olan cenotelerden birisi olduğunu söylemeliyim. Sizlere tavsiyem tur otobüsleri gelmeden bu cenoteyi görmeniz en geç saat 11.00’de orada olun. Yoksa ne düzgün fotoğraf çekebilirsiniz ne de o mistik güzelliğin keyfini sürebilirsiniz. 1-5 metre arasında değişen derinliği bulunan bu cenotede yüzmek için can yeleği şartı var. Ancak tabii kullanan epeyce az. Ayrıca öğlen saatlerinde tur otobüsleriyle gelenler için özel bir Maya dans şovu yapılıyor. Biz o saatlere kalmadığımız için nasıl olduğu konusunda hiçbir fikrim yok.

X’Keken & Samula:
Valladolid şehir merkezinden 7 km. uzaklıkta bulunan X’Keken ve Samula cenoteleri aynı tesis içinde yer alıyor. 125 peso giriş ücreti vererek 09:00 – 17:00 saatleri arasında iki cenoteyi de görme şansınız bulunmakta.

Oxman:
Valladolid şehir merkezinden 5 km. uzaklıkta bulunan Oxman cenotesi bir havuz ve restaurant konseptinin hemen yanında yer alıyor. Yemek-içecek ve cenote giriş ücreti bir arada paket satılıyor. Bence mutlaka alın çünkü biz almadık ve sonrasında çok pişman olduk. Cenote giriş ücreti 80 peso ve 10:00 – 17:00 saatleri arasında ziyarete edebilirsiniz.

Zaci:
Valladolid şehir merkezinde yer alan bu cenote 09:00 – 17:00 saatlerinde ziyaret edilebilen ve giriş ücreti 30 peso olan bir yer. Şehir merkezinde olduğu için sıcak Meksika günlerinde serinlemek isteyen yerel halkın akın akın geldiği sevimli bir yer. Size tavsiyem sabah erken saatlerde giderek keyfini çıkarabilirsiniz.

Valladolid’de konaklama nedenlerimizden biri den Chichen Itza ve Ik Kil Cenote’sine yakın olmasıydı. Sabah erkenden Valladolid şehir merkezinden kalkan collectivo (minibüs) ile kişi başı 35 peso vererek Chichen Itza’ya ulaştık.
Chichen Itza :
Chichen Itza, Valladolid şehir merkezine 45 km. uzaklıkta. Giriş ücreti olan 480 peso ile Meksika’daki antik kentlerin en pahalısı yanılmıyorsam. 1988 yılından beri UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Chichen Itza, Mayalar tarafından 6. yüzyılda kurulmuş ve 14. yüzyılda terkedilmiş. 3 kilometre karelik bir alana kurulmuş olan antik kentti en önemli yapısı Kukulcan piramidi (El Castillo)’ dir. Antik kentte ayrıca gözlemevi (Caracol), Büyük Top Sahası, Kafatası Duvarı, Jaguar Tapınağı, Kartallar Evi, Savaşçılar Tapınağı, bin sütun grubu, yüksek rahibin mezarı gibi birçok yapı bulunmakta.
Kukulkan Piramidi, Maya inancına göre tüylü yılan tanrısı Kukulcan’a adanmış bir yapıdır. 24 metre yüksekliğinde ve tabanı 53,5 metre genişliğindedir. Piramidin dört yanında bulunan 91 basamak toplamda 364 basamak etmektedir. Piramidin en üst kısmında yer alan düz bölüm ile birlikte bir yıldaki 365 gün elde ediliyor. Piramidin 91 basamaktan oluşan her bir yüzü ise 4 mevsimi simgeliyor. Yılda iki kez gerçekleşen ekinoks döneminde öğleden sonra 16:00 – 18:00 saatleri arasında piramidin ana giriş basamağının iki yanında yer alan yılan başı arasında S harfi oluşarak yılanın iki başlı yılanın gövdesi oluyor. Kısacası Mayalar ekinoks döneminde gökyüzü yıldızlarının yörüngelerini geometrik olarak S harfi şeklinde göründüğünü piramitlerine yansıtmışlar.

Kukulkan Piramidi’nin bir diğer özel durumu ise yine ana giriş merdivenlerinin karşısına geçip el çıptığınızda değişik bir ses duyuyor olmanızdır. Arkeotekno sitesinde bu durum detaylı olarak şöyle açıklanmış:
Piramidin esas şaşırtıcı özelliği kukulkan yılanlarının önünde bir el çırpması yapılırsa bir kuş cıvıltısı duyulmasına neden olan bir sesin ortaya çıkmasıdır. Bu kuş sesi piramidin içinde Mayaların ruhunu temsil eden ve tüylerinin dini törenlerde kullanıldığı Quetzal adlı kuşun sembolik olarak sesinin duyulmasıdır. Quetzal Aztek dilinde güzel anlamına gelen 'quetzalli' den gelir. Nadir bulunan mücevher kuşu olarak da bilinir ve Guatemala devlet bayrağında sembolik olarak yer alır. Kuş, antik Maya'da kutsaldı, öldürülmesi yasaktı ve renkli tüyleri törenler sırasında kral ve rahipler tarafından giyildi ve efsanelerde yer aldı. Nemli bölgelerde yaşamayı sever ve en önemli yiyecekleri avokado, kurbağa ve böceklerdir. Piramidin basamakları 900-1300 Hertz frekanslarda cıvıldama sesine sahip olan Quetzal kuşunun adeta simülasyonunun yapıldığı bir ses armonisine göre tasarımlanmış olduğu David Lubman tarafından tespit edilmiş. Piramidin 365 basamağına tekabül eden ses armonisinin adeta bir teyp kasedindeki kayıt gibi günümüze kadar ulaştığı düşünülüyor.
Chichen Itza’daki önemli yapılardan bir diğeri ise top alanı. Maya ritüellerinden biri olan bu oyun dirsek ve kalça ile oynanırmış. Top alanının yüksek bir yerinde bulunan delikten geçirmeye çalışılan topun yaklaşık 35 cm. ve 3 kg. ağırlığında olduğu biliniyor. Oyunda, topun etkisini hafifletmek ve hızını arttırmak için başlıklar , deri etekler veya tüysüz bezler ve kalçalar üzerine koruyucular giydikleri tesbit edilmiş. Pok-ta-pok olarak adlandırılan bu oyun alanının çevresinde rahiplerin ve diğer önemli kişilerin oyunu izlediği özel yerler bulunmakta.
Bazı araştırmacılar oyun sonunda kurban edilen kişinin kazanan takımın lideri olduğunu söylemekle birlikte bazı araştırmacılar da tam tersine kaybeden takımın liderinin tanrılara kurban edildiğini belirtiyor. Chichen Itza’da yer alan cenotede yıllar önce bulunan insan kemiklerinde kırıklar olduğu tespit edilmiş. Yani belli dönemlerde ve belli sebeplerle gerçekleştirilen bu maçlar sonrası kurban edilen kişiler cenoteye atılmış olduğu ortaya çıkmış oluyor.

Ik Kil:
Chichen Itza’dan yaklaşık 3,5 km. uzaklıkta olan bu cenotenin giriş ücreti 80 peso ve 09:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Epeyce güzel bir tesisin içinde yer alan bu cenotede eğer yüzecekseniz mutlaka duş almanız gerekiyor. Tesis bünyesinde iki restaurant, cafeler ve konaklamak için bungalowlar bulunmakta. Sizlere tavsiyem erken saatlerde Chichen Itza’yı ziyaret edip sonra buraya gelmeniz. Çünkü öğlen saatlerinde tur otobüsleri sebebiyle epeyce kalabalık oluyor.

Valladolid’e kadar gitmişken vaktiniz olursa yaklaşık 30 km. uzaklıktaki Ek Balam antik kentini ve yakınlarında yer alan Cenote Xcanche’yi, ayrıca 120 km. uzaklıktaki Las Coloradas pembe gölünü de görmenizi tavsiye ederim.
Bunlar dışında Valladolid ara sokaklarında mutlaka gezerek birbirinden güzel yerel alışveriş yerlerini ve mekanları keşfetmenizi öneririm. Özellikle El Museo del Tuquila’da Mezcal ve Tekila tadımı yapmadan, ve aynı hizada yer alan Tacos Y Tortas Mexican Snacks’in leziz yemeklerinden yemeden Valladolid’den ayrılmayın.
Meksika Gezi Rehberi: Tulum
Ülkemizde son yıllarda adı sık duyulmaya başlayan Tulum, Valladolid’e 100 km. mesafede. Otobüs ile yaklaşık 1,5 saatte ulaşabilirsiniz. Konaklama seçeneği sizin keyfinize bağlı olarak ya merkez bölgede ya da sahil partilerinin (beach party) yapıldığı bölgede olabilir. Biz merkezde kalıp collectivo (minibüs) ve taksi kullanarak sahil bölgesine gittik. Eğer sırt çantalı gezginseniz merkezde kalıp bizim gibi Che Hostel Babel ‘i değerlendirebilirsiniz. Merkezde epeyce hostel var, ancak daha üst sınıf bir konaklama isterseniz sahil bölgesinde yer alan otelleri de tercih edebilirsiniz.
Tulum bir yandan partileri, gece hayatı ve hippilerin gözde mekanı olsa da aslında Maya’ların liman kenti olarak önem arz eden bir yer. Döneminde büyük bir ticaret ve dini merkez olarak hizmet veren Tulum Antik Kenti diğer Maya antik kentleriyle yapısal özellik olarak benzerlik barındırmakta. Kayalıkların üzerine kurulmuş olan antik kentte yer alan kale hem ana yapı hem de deniz feneri olarak kullanılıyormuş. Kalenin denize bakan en üst iki penceresi denizcilerin alacakaranlıkta körfezde gezinmelerini sağlıyormuş. 75 peso giriş ücreti olan antik kenti 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Size tavsiyem Tulum antik kenti ana girişinden girip gezdikten sonra arka girişten çıkıp yürüyerek sahil bölgesinde yürüyerek güzel bir deniz keyfi yapın.

Tulum, Tulum Beach’den başlayarak yaklaşık 10 km. uzunluğundaki sahilde birbirinden değişik ve özel oteller, restaurant, konsept dükkanlar ve partilerin yapıldığı yerlerin bulunduğu özel bir sahil şeridine sahip. Biz sürekli Taqueria La Eufemia’da takıldık. Birbirinden leziz ve uygun fiyatlı tacolarınızı yiyip içeceklerinizi içerken, sonrasında şezlonglara uzanıp güneşlenir hem de Karayip Denizi’nin keyfini sürebilirsiniz. Genellikle Paraiso plajı tavsiye edilmiş ancak Haziran ayında bu bölgede sürekli görülen yosunlar sebebiyle pek iç açıcı değildi. Ancak Eufemia’nın olduğu yerde rahatlıkla ve yosunları görmeden yüzme şansına ulaştık.

Tulum sahilinde Pablo Escobar’ın yazlık konağının olduğunu biliyor muydunuz? 2003 yılında Escobar öldükten sonra boş kalan konak 2012 yılında New York’un sanat koleksiyoneri ve galeri sahibi Lio Malca tarafından satın alınarak lüks bir otele dönüştürülmüş. Eğer Pablo Escobar anısına ziyaret etmek isterseniz Casa Malca’yı ziyaret etmek aklınızda bulunsun.
Tulum’da yapabileceğiniz bir diğer aktivite ise cenoteleri gezmek ve dalış yapmak olabilir. Gerçi dolar kuru sebebiyle epeyce pahalıya geliyor ancak eğer imkanınız var ise mutlaka denemenizi tavsiye ediyorum. Dalış yapabileceğiniz en önemli cenoteler The Pit, Dos Ojos, Carwash, Calavera, Casa Cenote, Gran Cenote, Tajma Ha ve Dream Gate. Ortalama fiyatları tek dalış 120 Amerika Doları ancak iki dalış olarak satın alırsanız 180 dolara denk gelen cenoteler bulunmakta.
Son olarak vaktiniz varsa Tulum’a 50 km. mesafede yer alan Coba antik kentini de görmenizi tavsiye ederim.
Meksika Gezi Rehberi: Cancun
Cancun, Yucatan eyaletinin hatta Meksika’nın çılgın gece partileri, Summer Break partileri ve deniziyle ünlü. Biz oteller bölgesinde yani Cancun’un doğu kısmındaki sahil şeridinde konakladık. En ünlü gece mekanları bu bölgede ve denize girme imkanı da rahat olduğu için bu bölgedeki en muhteşem hostelde konakladık. Lagün manzaralı odalarıyla Mayan Monkey hostel gerçekten muhteşem bir konaklama yeri.
Cancun oteller bölgesi yaklaşık 15 km’lik bir sahile sahip birbirinden güzel otel ve hostellerin olduğu bu sahilde su sporu aktiviteleri sıklıkla yapılmakta.
Isla Mujeres:
Cancun’dan feribot ile geçebileceğiniz bu ada keyifli bir deniz tatili yapabilmeniz için ideal yer. Adayı golf arabası, bisiklet ve motosiklet kiralayarak rahatlıkla gezebilirsiniz. En önemli plajı Playa Norte (Kuzey plajı). Cancun sahillerinde olduğu gibi burada da su sporu aktivitelerini sıklıkla göreceksiniz.
MUSA:
MUSA, Cancun’da yer alan dünyanın ilk sualtı heykel müzesi. Snorkel, dalış ve cam tabanlı tekne ile bu özel müzeyi görme şansınız bulunmakta. Detaylı bilgi için MUSA web sitesini inceleyebilirsiniz.
Playa del Carmen:
Tulum ve Cancun’a yaklaşık 70km. mesafede yer alıyor. Xcaret ve Xel-Ha bu bölgenin en keyifli aktivite parkları. İkisinin fiyatı da oldukça yüksek ancak meraklısı için epeyce keyifli vakit şansı sunuyor. Rio Secreto mağarası bu bölgenin en enteresan yerlerinden birisi.
Cozumel:
Karayip denizindeki bu ada lüks gezi gemilerinin uğrak yeri. Denizi ve canlı sualtı yaşamıyla hem şnorkel hem de dalış sevdalılarının vazgeçemediği bir ada. Playa del Carmen’den tekne ile geçmeniz mümkün.
Cancun’da ziyaret edebileceğiniz iki antik kent bulunmakta El Meco ve El Rey. İki antik kentte Maya döneminin önemli yapılarından.
Cancun Gece Hayatı
Gelelim Cancun gece hayatına. Öncelikle şunu belirteyim neredeyse bütün ünlü gece kulüpleri “Open Bar” (Açık Bar) mantığıyla hizmet veriyor. En uygun fiyatlısı 35 Amerikan dolarından başlıyor ve en pahalısı olan Coco Bongo 60 dolar. Oteller bölgesinde bulunan en ünlü kulüpler sırasıyla CocoBongo, Dady’o, Mandala Disco, City Night Club, Palazzo, Mandala Beach Club. Genellikle Haftanın 7 günü açık olan kulüplerin bazıları haftanın bir gününde özel partiler düzenliyor. Seyahatiniz öncesi bunu kontrol etmenizde fayda var.
Eğer Türkiye’ye dönüşünüz Cancun’dan olacaksa ve tekila ile mezcal almayı düşünüyorsanız oteller bölgesindeki Selecto Super Chedraui marketi tavsiye ederim. Haftanın belli zamanlarında güzel indirimler yapıyorlar ve alkollü içecekleri Meksika’daki normal fiyatından yüz 30-40 daha uygun fiyata alabilirsiniz. Hediyelik eşya alışverişi için ise hemen bu marketin yakınında yer alan Plaza La Fiesta Mexican Outlet’i tavsiye ederim.
Meksika’ya ne zaman gidilmeli?
Meksika tropik iklim kuşağında olduğu için ülkemizde kış aylarının yaşandığı Kasım – Mart ayları arasında ziyaret etmek en güzel zaman. Ancak yılın 12 ayında da bu güzel ülkeyi ziyaret edebilirsiniz. Ülkenin Kuzey ve Güney, Doğu ile batı bölgesi arasında da önemli sıcaklık ve hava durumu farkı olduğunu unutmayın, gideceğiniz tarihlere göre detaylı bir inceleme yapın. Çünkü Cancun’da sıcaktan yanarken ülkenin dağlık bölgelerinde üşüyebilirsiniz. Ayrıca yanınızda mutlaka bir yağmurluk ile birlikte özellikle uzun süreli otobüs seyahatleriniz için (-klima yüzünden çok soğuk oluyor-) sizi sıcak tutacak bir kıyafet yanınızda bulunsun.
Meksika’da kaç gün kalmalı?
Meksika tatili veya Meksika turu için gün sayısı veremeyeceğim. Birbirinden güzel ve özel o kadar fazla yer var ki 1 ay bile kalsanız yetmeyebilir. Bu sebeple belki 3 belki de 4 kez 15’er günlük periyotlarda gidip ancak bitirebilirsiniz bu güzel ülkeyi. Benim gerçekleştirdiğim 2 haftalık Meksika Turu’nun rotasını size de tavsiye ederim. Sırasıyla Mexico City, San Cristobal de la Casas, Palenque, San Francisco de Campeche, Valladolid, Tulum ve Cancun iki haftalık bir rotada en etkin Meksika rotası diye düşünüyorum. Hem Maya ve Aztek kültürünü hem de denizi ile çılgın gece hayatını bir arada yaşayabileceğiniz 15 gün sizi bekliyor olacak.
Meksika gezi rehberinin işinize yaradığını düşünüyorsanız Cancun’dan uçakla ulaşabileceğiniz Küba Gezi Rehberi ‘ne de bakmak isteyebilirsiniz…
**Bu web sitesindeki içerikler izinsiz kopyalanamaz, internet, görsel yazılı basın dahil hiç bir mecrada izinsiz kullanılama
Leave a Reply